Mavi Kanguru’yu oğlum Ali 2 yaşındayken, onunla birlikte tasarladık. Hikâyemiz ve hayallerimiz birçoğunuza tanıdık gelecektir.
Birçok anne gibi, anne olduğumdan beri birçok değişime uğradım. Oğlum Ali, bana hiç kimsenin öğretemediği kadar çok şeyi 3 yıl gibi bir sürede öğretti. O benim en değerli öğretmenim.
Anne olan bilir: Onun için her şeyin en iyisini isteriz. O mutlu olmazsa biz de mutlu olamayız. Sosyalleşme ve oyunun, çocukların en temel ihtiyaçlarından. İstanbul’da Ali’ye bunları sunabileceğim yerleri araştırdığımda büyük bir hayal kırıklığı yaşadım. Şehirde bu ihtiyacı karşılayan yerlerin sayısı çok azdı ve uzman gözüyle değerlendirdiğimde bu kısıtlı mekânların da bazı yönlerden yetersiz kaldığını gördüm. Ebeveynlerin seçeneksizlikten dolayı çocuklarını kapalı mekanlardaki gürültülü, hijyen ve temizlik standartlarının çok altında işleyen oyun alanlarına götürmekte olduklarını gördüm. Ben de Ali’yi birkaç kez bu tür yerlere götürdüm. Her bir deneyim bana bunun çocuklara yapılan büyük bir haksızlık olduğu hissini verdi. Öte yandan standartları daha yüksek oyun alanlarını da denedik. Fakat uzman gözüme değen sıkıntılar anne yüreğime dokundu. Çocuklarımızın daha iyiyi hak ettiğine olan inancım ve arzum büyüdü. Uzun süren arayış ve araştırmalar sonunda arzu ettiğim bu mekânı oğlum ve arkadaşları için tasarlamaya karar verdim.
Mavi Kanguru böyle doğdu.
Aradan geçen yıllar, Mavi Kanguru’ya gelip giden aileler bize çok şey kattı. Bu proje sadece benim ve Ali’nin projesi olmaktan çıktı. Nermin’le Çınar da katkı sağladı. Aslı ile Özde de. Adını sayamayacağım kadar çok anne, baba ve çocuk gönül verdi. Mavi Kanguru büyüdü ve daha çok aileye ulaştı. Ailelerimizden gelen talepler sonucu 2017 yılında Anaokulu hizmeti de vermeye başladık. Aynı aşk ve hevesle kapılarımız tüm çocuk değeri bilen insanlara açık. Küçük oğlum Alp de artık Mavi Kangurunun öğrencilerinden biri 🙂